Fizik hayatımızı anlamlandırmada en önemli bilim dalı desek yanlış olmaz. Bunun yanı sıra gerçekten de ucu bucağı olmayan, halen daha birçok bilinmezi kapsayan bir alan. Geçtiğimiz günlerde Twitter’da görüp, fiziksel olarak mümkün mü değil mi kestiremediğimiz, bir videoya rastladık.
Kameranın kare hızıyla helikopter pervanesi senkronize olduğunda bu şekilde görünür pic.twitter.com/E370WtWhGJ
— Esrarengiz Olaylar (@esrarengizdurum) July 10, 2022
Söz konusu videoda uçan bir helikopterin pervanesi, tıpkı hareket etmiyormuş gibi görünmekte. Paylaşım sahibi, videoya açıklama olarak şu notu düşmüş:
Kameranın kare hızıyla helikopter pervanesi senkronize olduğunda bu şekilde görünür.
Pervanenin Hızıyla Kameranın Saniyede Yakaladığı Kare Hızı Aynı
Öncelikle konuyu daha iyi anlamak için kameraların bize görüntüyü nasıl aktardığına bakalım. Bugün kullandığımız modern kameraların, modeline, donanımına göre kayıt alma biçimi değişiyor. Ancak hareketli görüntüleri kaydetmede kullandığı temel prensipler aynı. Hareketli görüntü, birçok görüntünün çok hızlı bir şekilde akmasıyla oluşur. Beynimiz bu hızlı akan kareleri tek tek yakalayamaz ve dolayısıyla hareketliymiş gibi görür. Görüntüleri kayda alma teknolojisini basitçe böyle anlatabiliriz.
Tabii bunun nasıl işlediğine dair açıklayıcı görüntüler var. İngiliz fotoğrafçı Eadweard Muybridge‘in bir yarış atı ve üstündeki bir jokeyi kaydettiği video, bugün sinema tarihinin bilinen ilk deneysel çalışması… Muybridge, birbiri ardına eklediği 12 kadar fotoğrafı bir çark yardımıyla çevirip hareketli bir video elde etmeyi başarmıştı.
İşte dünya sinema macerasını başlatan o hareketli görüntüler:
Muybridge’in hareketli görüntüleri elbette ki oldukça ilkeldi çünkü deneyseldi. Bugün modern sinemayı ortaya çıkaran Lumiere Kardeşlerin “Trenin Gara Girişi” isimli filmine kadar sinemadan söz etmek mümkün değildi. Sonuç olarak bu hareketli görüntülerin, birbiri ardına gelen hareketsiz karelerden oluştuğunu söyleyebiliriz. Bugün modern sinemada bir saniyede ’24 adet’ hareketsiz kare gösterilir ve bu sahnelerin tamamına ‘film’ deriz.
Gelelim bu helikopter videosuna… Öncelikle kameranın kayda aldığı saniye başına düşen kare (FPS) miktarı yüksek olduğu için helikopterin pervanesinin hızına yetişiyor. Dolayısıyla kameranın hızı ile pervanenin hızı eşit olduğu için bize sanki hareket etmiyormuş gibi görüyoruz.
Bunu daha iyi anlamak için yan yana ‘aynı hızda’ giden iki araba düşünelim. Arabalardan birinde bulunan bir kameramanın camdan diğer arabayı kaydediyor olsun. Kayda baktığımızda, kayıt altına alınan arabanın hareket etmediğini, ilerlemediğini görürüz. Çünkü iki araç da aynı hızda seyretmektedir…
